Her insan için atlar çok özel hayvanlardır. Kimisi binmek için, kimisi yarış için kimi de sadece bizim gibi görsel heyecanlar için atlara hayranlık duyar.
Evet bu defada aynen öyle oldu bir reklam fotoğrafı (mimari fotoğraf çekimi) çekimi sonrası stüdyoma dönerken Karadeniz'in rengine hayran kaldım. Beni uzaklardan deniz kenarına çeken ilk bu oldu. Sanıyorum plankton akını imiş. Ara ara fotoğraf çekerek ilerlerken yarım kilometre kadar ileride başıboş dolaşan atları gördüm. Atları ürkütmeden iyi bir kompozisyonla ve arkada Karadeniz'in turkuaz rengini yakalamak söylemde kolay olsada bi hayli zor oldu. Fotoğrafta çok yaklaşılmamış gibi görünsede çekim yaptığım Leica M240 gövde ve üzerinde 15mm Voigtlander lens düşündüğünde ki 110 dercelik bir geniş açıdan bahsediyorum atlara mesafem 2-2,5m kadar bir yakınlık. En önemlisi fotoğrafta gördüğünüz kısrağın yavrusu ile olan yakınlığı. Bu sıcaklığı bozmadan çekim yapmak ayrı bir güzellik.
Bir reklam fotoğrafçısı olarak ticari görsellerin yanı sıra bu tarz sıcak fotoğraflar fotoğrafçının göz zevkine katkıda bulunuyor bende böylesi fırsatları malumunuz kaçırmamak için elimden geleni yaparım. Aynen mimari fotoğraf yada ürün fotoğrafı gibi "altın oran" kurallarına uymak gerekiyor.
Alt üst, sağ sol boşluklar, hareket boşlukları, renkler, kontrast.... yani bir fotoğrafı iyi kılan her kriter için gerekenler mimari fotoğraf tan ürün fotoğrafı na moda fotoğrafı ndan yemek fotoğrafları na kadar tüm branşlarda aşağı yukarı aynı yaklaşım gerektirir.
Tavsiyem basit bir makina olsa bile yanınızda daima bir fotoğraf makinası bulundurun, ne zaman, nerede nasıl bir fotoğrafla karşılaşırsınız bilemezsiniz... kaçırmayın derim :
))